Besin Alerjisi
Besin kaynaklı olumsuz reaksiyonların fark edilmesi 2000 yıldan eskidir. Hipokrat kayıtlarında inek sütünün insanlarda bazı olumsuz reaksiyonlar yaptığı belirtmiştir. Prausnitz ve Kustner de 1921 yılında ilk kez balık alerjisini tanımlamışlardır. İnek sütü alerjisi ilk kez 1901’de, yumurta alerjisi ise 1912’de bildirilmiştir.
İlk kez "Alerji" terimi 1906 yılında, Avusturyalı pediatrist "Clemens von Pirquet" tarafından kullanılmış ve alerjin veya antikora karşı vücudun abartılı ve beklenmeyen immün yanıtı, aşırılı duyarlılık olarak tanımlamıştır.
Bir besin veya besin katkı maddesi tüketildikten sonra ortaya çıkan olumsuz istenmeyen reaksiyonlara ters gıda reaksiyonları adı verilmektedir.
Besin proteinlerine karşı geliştirilen spesifik IgE antikorları aracılığı ile ortaya çıkan Tip 1 aşırı duyarlılık reaksiyonu besin alerjisi olarak tanımlanmaktadır.
İnsan vücuduna alındıktan sonra kanda kendine özgü bir karşıt madde oluşturan yabancı maddeler antijen, oluşturulan karşı maddeye ise antikor denilir. Bu antijen alerjiye neden oluyorsa o zaman alerjen olarak isimlendirilir.
Besin alerjileri neden olur?
Alerji, aslında vücut için zararlı olmayan bazı maddelere bağışıklık sisteminin normal dışı çalışarak aşırı tepki vermesidir. Besin alerjileri genetik olarak alerjiye yatkınlığı olan atopik kişilerde ortaya çıkar.
Besin Alerjisi Nedenleri ve Kaynakları Nelerdir?
Alerji, bazı kişilerde bağışıklık sisteminin normal dışı çalışması sonucu aslında zararsız kabul edilen maddelere karşı aşırı tepki vermesi durumudur. Daha çok genetik olarak yatkın atopik kişilerde daha sık görülür. Bu kişilerde tek besin alerjisi olarak spesifik bir besine özgü alerji gelişebileceği gibi çoklu besin alerjisi de görülebilir. Alerji gelişmiş olan besini tükettikten sonra bağışıklık sistemi aşırı duyarlılık göstererek değişik klinik bulgular ortaya çıkar.
Çapraz besin alerjisinde ise bir besinin içerisindeki proteine alerjisi olan kişi, benzer proteine sahip olan başka besinlere de tepki verebilir. Örnek verecek olursam inek sütü alerjisi olan bir kişi diğer hayvan sütlerine (keçi, koyun) veya tavuk yumurtasına alerjisi olan bir kişi diğer kuş yumurtalarına da (bıldırcın, kaz gibi) alerjik tepki verebilir. Ayrıca inek sütüne tepki veren, dana etine veya yumurtaya tepki veren kişiler tavuk etine de alerjik yanıt verebilir.
Besin alerjilerinin nedenleri ve belirtileri farklılık gösterebilir. Başlıca besin alerjilerine neden olan besinler ve kaynakları; yumurta, süt, buğday, balık, baklagiller, fıstık, fındık, ceviz ve deniz ürünleridir. Bu besinlerin yenilmesi ile alerjik kişilerde bağışıklık sisteminin aşırı duyarlılığı ile klinik bulgular ortaya çıkar.
Diğer besinlerin neden olduğu olumsuz tepkilerin nedenlerinden besinlerin yapısında bulunan azotlu öğelerin aşırı emilimi sonucu kimyasal durumlar oluşur. Bu besinler fermente besinler, peynir, şarap, turşu, et ve balık ürünleri ve kafeindir.
Bir diğeri enzim eksikliği veya etkisizliği nedenli, besinlerin enzimlerce parçalanamaması ve yeterli derecede sindirilememesidir. Bu besinler alkol, fruktoz içeren gıdalar, laktoz (süt ve ürünleri), yağdır.
Vücutta irice edici etkisi olanlar, midenin üst kısmında asitle artan iritasyona neden olurlar. Bu besinler güçlü aroma ve tat vericiler, gıda katkı maddeleri, kükürtlü gıdalardır. Toksik etki yaratan besinler ise, kabuklu deniz ürünleri, toksin içeren besinler (yeşillenmiş patates gibi) ve mantardır.
Besin Alerjisi ve Besin Duyarlılığı Farkı Nedir?
Besinlerin insan vücudunda klinik bulgular vermesi çoğu zaman tümünün besin alerjisi olarak isimlendirilmesine neden olmuştur. Oysa ki besin duyarlılığı farklı mekanizmalar ile gelişen bir besin tepki durumudur ve beslenme tedaviside farklı olabilmektedir. Besinlerin yarattığı olumsuz aşırı reaksiyonları iki gruba ayırabiliriz, birincisi herhangi alerjen veya bağışıklık siteminin aşırı tepkisinin olmadığı, diğer mekanizmalar ile oluşan besine karşı normal dışı tepkilere "besin duyarlılığı" olarak isimlendirilirken, diğeri ise bağışıklık sistemi aracılıyla vücudun aşırı yanıt vermesi, bunada besin alerjisi denir. Bu normal dışı duyarlılık vücudun önemli bir savunma sistemin parçası olan immünoglobülin E (IgE) molekülünün öncülüğünde ortaya çıkmaktadır. İki olumsuz aşırı duyarlılık arasındaki fark birisi bağışıklık sistemi aracılı ile, diğeri ise toksik, enzimatik, psikolojik veya sindirilememe sonucu oluşur.
Besin Alerjisinin Belirtileri Nelerdir?
Besin alerjilerinin vücudun birçok yerinde ortaya çıkabilir. Ayrıca her kişide farklı alerjenler farklı tepkiler gösterebilir. Besin alerjilerinde en sık gözlenen klinik belirtiler; en tehlikeli belirti ani ortaya çıkan, anafilaksi adındaki ağır alerjik reaksiyon ve şok(öldürücü olabilir). Anafilaktik şok kişinin alerjenle temasından sonra, ani oluşan ciddi ve hayatı tehlikeye sokan bir alerjik reaksiyondur. Bu nedenle alerjisi olan kişilerin mutlaka bu konuda eğitim almaları, çok dikkatli etiket okumaları, şüpheli besinleri tüketmemeleri, mümkün olduğunca dışarıdan yemek yememeleri ve ilk acil müdaheleyi kendilerinin yapabilmeleri konusunda yetkinlik kazanmaları sağlanmalıdır.
Alerjinin çeşitli belirtilerini sıralayacak olursam; dudak, dil ve boğazda şişme, seste kalınlaşma, boğazda tıkanma, konuşmada güçlük, ürtiker, anjiyoödem, kaşıntı, öksürük, hırıltı, nefes darlığı, solunum yetmezliği, yutmada veya konuşmada güçlük, mide bulantısı, kan ağrısı, kusma, ishal, terleme, dışkı veya idrar kaçırma,tansiyon veya nabızda düşme, kalp atışlarında düzensizlik, vücut ısısında düşme, baş ağrısı, baş dönmesi, bilinç kaybı ve göz kararması görülebilir.
Besin alerjilerinde alerjin gıda yenildiğinde veya temas halinde birçok bölümde değişik tepkiler oluşabilir.
Deride; ürtiker (kurdeşen), anjiyoödem (değişik vücut bölümlerinde şişmeler), egzama (atopik dermatit), döküntü, isilik, kaşıntı, kuşak arkası kabuklanma, konak tarzı kafada kabuklanma, cilt kuruluğu ve pullanma, yanaklarda kızarıklık, göz, burun ve kulaklarda kaşınma, göz altı morluk ve kırışıklıklar, gözlerde kızarma ve sulanma meydana gelebilir.
Solunum yollarında; gece horlama, uyku apnesi, burun tıkanıklığı, geniz
akıntısı, sık sık hapşırma, alerjik rinit, inatçı tekraralayan solunum yolları enfeksiyonları, sık öksürük, nefes darlığı, astım, tekrarlayan bronşit veya orta kulak iltihabı, hırıltılı nefes ve nefes almada güçlük görülebilir.
Sindirim sisteminde; kanlı veya mukuslu dışkı, inatçı ve geçmeyen pişik, gaz sancısı, kolik, karın ağrısı, mide bulantısı, kusma, reflü, beslenme sonrası huzursuzluk, iştahsızlık, kilo alamama, büyüme ve gelişme geriliği ortaya çıkabilir.
İnek sütü alerjisi olanlarda kansızlık gelişebilir.
Besin alerjisi nasıl saptanır?
Besin alerjisinden şüphe duyulduğunda, kişinin iyi bir öyküsü alınmalı ve bazı soruları cevaplaması istenmelidir. Hangi besinden şüphe ettiği, ne miktarda ve sıklıkta bu besini tükettiği öğrenilmelidir. Şüpheni besinin yenilmesinden sonra belirtilerin ne olduğu ve ne kadar zaman sonra ortaya çıktığı, aynı besinin tüketilmesi ile belirtilerin tekrarlayıp tekrarlamadığı sorgulanmalıdır. Ayrıca kişinin ağır egzersiz yapıp yapmaması etkeni de incelenmelidir. Besin alerjilerinin doktor eşliğinde bir sağlık kuruluşunda alerji deri testleri ile tanısı yapılmaktadır. Tanısı alınan kişiye ile besin alerjisine uygun beslenme eğitimi diyetisyen tarafından verilmeli, etiket okuma ve uygun eliminasyon diyeti düzenlenmelidir.
Tanıda bir diğer yol kanda IgE tipinde antikor varlığının saptanmasıdır.
Bazı alerjilerede ise şüphe edilen besinin alımının on, on beş gün alımı durdurulur ve şikayetlerin geçip geçmediğine bakılır. Bu süre bazen sekiz haftaya kadar uzatılabilir. Belirtilerin düzelmesi var ise şüphe edilen gıdalaya karşılaşma testi yapılır. Tekrar reaksiyon vermesi ile alerjin besinin bu gıda olduğu tespit edilir.
Besin alerjisinin sık görüldüğü gıdalar nelerdir?
Besin alerjileri bölgesel, toplumsal ve ülkesel olarak değişebilir. Toplumların tükettikleri gıdalar farklılaştıkça alerjiler de çeşitlenmektedir. Dünyada ve ülkemizde besin alerjilerinin başında inek sütü gelmektedir. Bunu takiben yumurta, fındık, fıstık, ceviz, badem gibi kabuklu ağaç yemişleri, dana eti, baklagiller, balık ve deniz ürünleri alerjin besinler olabilirler. Unutmamamız gereken paketli gıda ve gıda katkı maddelerinin basit bir kaşıntıdan ağır klinik bulgulara kadar besin alerjilerinede neden olabileceğidir.
Özellikle erişkinlerde meyve, sebzeler örneğin domates, baklagiller, çay, kahve, baharat ve besin katkı maddesi alerjisi daha sık görülmektedir.
Çok bilinmediği halde sıklıkla besin alerjisine neden olan gıdaları sıralayacak olursam, narenciyelerden; mandalina, portakal, limon; meyvelerden muz, elma, kivi ve tüm meyveler; domates, patates, havuç ve diğer sebzeler de alerjiye neden olabilmektedir. Polen alerjisi daha çok meyve ve sebzelerde görülmektedir. Buğday, mısır ve çaylar gibi tahıllar; fasulye ve mercimek gibi baklagiller de besin alerjisi oluşturabilmektedir.
Çeşitli baharatlar, çay ve kahve ve besinlerin hazırlanması sırasında eklenen katkı maddeleri de alerjiye neden olabilir. Paketli ürün tüketimin artması ile katkı maddesinin vücuda daha fazla girişiyle birlikte besin alerjilerinde artış görülmektedir.
Besin alerjisinde nasıl bir beslenme danışmanlığı sağlıyoruz?
Şüphe edilen besin ve/veya tanı alınan alerjiye neden olan besinlere yönelik yetişkin veya çocuk grubunda ilk önce iyi bir beslenme, ilaç ve yaşam tarzı öyküsü alıyoruz. Daha sonra besin alerjilerinde beslenme eğitimi, etiket okur yazarlığı eğitimi, beslenme listesini okuma ve anlama bilgilendirmesi ve beslenme listesini planlama şeklinde ilerliyoruz. Belirli aralıklarla besin alerjisine uyumlu eliminasyon listesini çeşitlendirmek amacıyla randevulu olarak kontrollerimiz ile takibe devam ediyoruz. Sizin doktorunuz ile koordineli bir şekilde beslenmenizi izlemiyor ve takip ediyoruz. Eğitimlerinizi güncelliyor ve alerjene maruz kalmadan nasıl sağlıklı beslenip yaşam kalitenizi yükseltebilirsiniz, buna katkı sağlamaya çalışıyoruz.
Nursel Eroğlu
Uzman Diyetisyen